29 Ocak 2010 Cuma

minibüs gerilimi


Bir şey sormak isterim size ecoecit sevenler! Sizde de bir minibüs fobisi var mı? Yoksa sadece benim sorunum mu bu? Minibüse binme vakti gelince çıldırıcak gibi oluyorum.
Bir kere gözler uzağı görmüyor. Bir de o minibüslerin nereye gittiğini yazan yazılar da küçücük. Minibüs yanıma gelene kadar gözler kısık, her an önüne atlıycakmış gibi bekliyorum. Benim bineceğim minibüs değilse şoförün küfürlerini duyar gibi oluyorum. Benim minibüsümse atlıyorum önüne, el kol sallıyorum, çığlık atıyorum vs.. Duruyor. Evet durdurma kısmını başarıyla atlattım. Ama bunla bitmiyo işte.
Tam biniyorum, adımımı atmışım. Başlıyor hareket etmeye. Zıplıyorum hemen minibüse. Bir de orada dengede durmak gibi büyük bir sorun var. Birden gaza basınca sarsılıyorum tabi. Düşmek yolunda ilerlerken herkes ağzı açık bana bakıyor sanki. Neyse düşmedim, bunu da atlattım. Bir de güzel cam kenarına oturdum. Oh! Eve yaklaşana kadar sorun yok.
Mutlu mesut süren yolculuğum bitmek üzere. Heyecanlıyım. İnicem. Ama nasıl inicem? Köşede, dört yol ağzında, müsait bir yerde inebilir miyim, durur musunuz, indirir misiniz, bindirir misiniz.. öhöm.. Binlerce inme cümlesi var.Hangisi, hangisii?.. O seçim aşaması çok zor bence. Evet seçtim diyelim ama o minibüsün harıltılı hurultulu sesinden benim sesim duyulamayabiliyor. Çemkire çemkire bağırıyorum. Köşede diye. Evet duyurdum tek sorun inip evime yürümek. Duruyo gibi yapan minibüsün en yavaş olduğu anı yakalayıp atlamak gerekiyo. Bu büyük bir sanat bence. Çünkü pek durduğu görülmez o lanet minibüslerin. Onu da yaptın mı bitti zaten. Eve yürü ondan sonra huzurlu huzurlu.
O meşakkatli yolda bunları başarabilirsem ne mutlu bana. Ama eğer birinde bi sorun olursa işte o zaman olmuyor. O zaman da çok üzülüyorum. Bu derdimi de açtım size artık mutluyum sevgili okuyucularım.
Ecoecit iyi yolculuklar diler..:)

26 Ocak 2010 Salı

deniz


Bu soğuk kış gününde konu olarak denizi seçmem ilginç gelebilir belki size.İlginç zaten:D Ama denize girmeyi çok özledim ve bu özlemimi bir nebze olsun bu yolla gidermek istedim :D
Tatillerin vazgeçilmezidir denize girmek.E denize girince de iskeleden veya dubadan ikisinin de olmadığı bir ortamda ise arkadaşın sırtından atlamak..Atlayan her çocuk da kıçını yırtarcasına bağırır sahildeki ebeveynine."Anneeee baağğkk! Babaaaa atlıycam şindi! " diye inler sahil.Ebeveyn o an yerin dibine girmek istese de oğludur, kızıdır. Ondan utanmaması gerektiğini düşünüp bakar masumca, o lanet sahneyi görmek zorunda kalır.Bombalama atlayarak etraftaki insnları rahatsız etmekten veya çivileme atlamaktan büyük bir zevk alan insanın kendi çocuğu olduğunu farketmesi de ayrı bir acıdır anne, baba için. Neyse o an üzülse de hüzünlense de gülüp alkışlamak zorundadır aile büyüğü.Çocuk ise mutluluktan ölür o anda. Büyük bir iş başarmış zanneder kendini. Onun içinde bilim adına büyük bir şeyler yapmış gibi bir mutluluk vardır. Etrafta denize girememiş olan göbekli teyze ise çocuğu boğak ister o anda.
Bir de denize girememiş insanın, denizdeki insana sorduğu o alışıldık soru ve denizdeki insandan gelen alışılmıştan da öte cevap vardır.
-Soğuk mu su?
-Soğuk ama girince alışıyosun!
Bu ne ulan bu ne? Girince alışırsın.Zaten bu hepimizin bildiği bir şey.Asıl problem girebilmek zaten.
Soğuk ama girince alışıyosun. Soğuk yani. Aslında girdiğin anda uyuşucaksın, kıçın donucak, acı çekiceksin. Ben bunları yaşadım, sen de yaşa mesajı veriyo denizdeki.
Sevgili okurlarım lütfen yapmayın bunu birbirinize. O lanet cümleyi demeyin, dedirtmeyin. Eğer size soran olursa soğuk, buz gibi geri kaç, geri kaç falan deyin!Dürüst olun biraz dürüst.
Hey denizdeki sana sesleniyorum. Yalancısın sen, iki yüzlüsün! Biri beni durdursun. Ya da biri bana gelsin, o da sensin! Tamam sustum!
Görüşmek üzere sevgili okuyucularım..

23 Ocak 2010 Cumartesi

iyi tatiller:)


Sevgili okurlarım..
Farkındayım ki özlendim.Ama bu okul beni yedi bitirdi ve ben blogumu unuttum.Bundan sonra tekrar eski hızıma kavuşucağımı düşünüyorum.
Bütün lise öğrencilerine yorgunluklarını atabilecekleri, istedikleri gibi eğlenecekleri,mutlu,huzurlu bir tatil diliyorum.Üniversite öğrencileri sözüm size:D Okulu bitmiş olan vaaar , olmayan var.Bitmiş olanlar yatın uyuyun gönlünüzce:) Hala tatil yüzü göremeyen gençler ise son bi gayret az kaldı hacı.
Herkese iyi tatiller..:)

1 Ocak 2010 Cuma

mutlu yıllar!

Merhabalar sevgili okuyucularım.2010un ilk yazısını yazmanın heyecanı içindeyim şuanda:)Umarım yeni yıl hepimize sağlık, mutluluk, başarı, para ve aşk getirir. Hepsi olmasa bile birazı olsun be hacı:)mesela bi sağlık we birazcık aşk alayım ben:)
Her şey gönlünüzce olsun..2010da bol bol, durmadan, çıldırmışçasına beni okumanız dileğiyle..:)