
Bir şey sormak isterim size ecoecit sevenler! Sizde de bir minibüs fobisi var mı? Yoksa sadece benim sorunum mu bu? Minibüse binme vakti gelince çıldırıcak gibi oluyorum.
Bir kere gözler uzağı görmüyor. Bir de o minibüslerin nereye gittiğini yazan yazılar da küçücük. Minibüs yanıma gelene kadar gözler kısık, her an önüne atlıycakmış gibi bekliyorum. Benim bineceğim minibüs değilse şoförün küfürlerini duyar gibi oluyorum. Benim minibüsümse atlıyorum önüne, el kol sallıyorum, çığlık atıyorum vs.. Duruyor. Evet durdurma kısmını başarıyla atlattım. Ama bunla bitmiyo işte.
Tam biniyorum, adımımı atmışım. Başlıyor hareket etmeye. Zıplıyorum hemen minibüse. Bir de orada dengede durmak gibi büyük bir sorun var. Birden gaza basınca sarsılıyorum tabi. Düşmek yolunda ilerlerken herkes ağzı açık bana bakıyor sanki. Neyse düşmedim, bunu da atlattım. Bir de güzel cam kenarına oturdum. Oh! Eve yaklaşana kadar sorun yok.
Mutlu mesut süren yolculuğum bitmek üzere. Heyecanlıyım. İnicem. Ama nasıl inicem? Köşede, dört yol ağzında, müsait bir yerde inebilir miyim, durur musunuz, indirir misiniz, bindirir misiniz.. öhöm.. Binlerce inme cümlesi var.Hangisi, hangisii?.. O seçim aşaması çok zor bence. Evet seçtim diyelim ama o minibüsün harıltılı hurultulu sesinden benim sesim duyulamayabiliyor. Çemkire çemkire bağırıyorum. Köşede diye. Evet duyurdum tek sorun inip evime yürümek. Duruyo gibi yapan minibüsün en yavaş olduğu anı yakalayıp atlamak gerekiyo. Bu büyük bir sanat bence. Çünkü pek durduğu görülmez o lanet minibüslerin. Onu da yaptın mı bitti zaten. Eve yürü ondan sonra huzurlu huzurlu.
O meşakkatli yolda bunları başarabilirsem ne mutlu bana. Ama eğer birinde bi sorun olursa işte o zaman olmuyor. O zaman da çok üzülüyorum. Bu derdimi de açtım size artık mutluyum sevgili okuyucularım.
Ecoecit iyi yolculuklar diler..:)